Gérer un hôtel, c'était la même chose que diriger une grande entreprise et un pays. Il vacillait quand on commençait à comprendre ce qu'était la vraie responsabilité en reconnaissant ses possibilités. Heureusement, ceux qui dirigeaient les pays ne le savaient pas, sinon ils feraient plus de dégâts sur terre qu'un directeur d'hôtel ne pourrait le faire. Il referma le cahier. Zebercet, l'un des personnages les plus célèbres de notre littérature contemporaine, a concentré sa vie sur les fonctions les plus simples requises par la vie quotidienne. Extrêmement réel, simple et ordinaire en apparence. Mais est-ce là l'effet qu'il laisse sur nous ?

Bir oteli yönetmekle bir kurumu geniş bir işletmeyi bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini olanaklarını tanımaya gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın? Çağdaş edebiyatımızın en ünlü kişilerinden Zebercet yaşamını günlük yaşamın gerektirdiği en basit işlevlere odaklamış biri. Görünüşüyle son derece gerçek basit ve sıradan. Ama içimizde bıraktığı etki öyle mi?