Constantinople… Des meurtres ont été commis sur le fond sombre des magnifiques remparts de la ville, où des hommes politiques ont été assassinés sur les autoroutes, des enfants ont été suppliés de faim, des femmes ont été tuées silencieusement dans leurs bidonvilles, une richesse séculaire s'est généreusement appréciée dans leurs hôtels particuliers, et la ville porte les traces de la ville d'art baroque qui porte des centaines de martyrs.
Le célèbre écrivain Zülfü Livaneli, dont les romans sont publiés en 40 langues et a reçu de nombreux prix internationaux, dresse un panorama d'Istanbul pour ses lecteurs avec l'hôtel Konstantiniyye. Il raconte la couche de crème d'Istanbul aux yeux d'une femme d'affaires prospère Zehra, réunissant les classes inférieures et même les âmes des morts. Prenant comme fonds l'histoire profondément enracinée d'Istanbul, le maître artiste littéraire accueille des dizaines de personnages à l'ouverture d'un hôtel au passé byzantin; Il explore l'âme humaine dans un large spectre, allant des relations de pouvoir et de gestion à la romance et "ceux qui l'aiment".
Prof. Pour reprendre les mots d'Onur Bilge Kula, l'hôtel Konstantiniyye, qui est un "roman symphonique", est important dans la littérature turque pour comprendre l'émeute qui sévit à Istanbul depuis des siècles.
prend une place.
Ce livre spécial entre vos mains offre à ses lecteurs une œuvre musicale polyphonique avec sa nouvelle édition et sa version finale révisée.
Konstantiniyye… İhtişamlı surlarının karanlık diplerinde cinayetler işlenen, otobanlarında siyasetçilerin suikastlara kurban gittiği, açlıktan çocukların dilendiği, gecekondularında kadınların sessiz sedasız öldürüldüğü, yalılarında yüzyıllık zenginliğin cömertçe seyre çıkarıldığı ve güzelliğiyle Divan şairlerine yüzlerce şehrengiz yazdıran, barok sanatından izler taşıyan şehirler şehri İstanbul.
Romanları 40 dilde yayınlanan ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen ünlü yazar Zülfü Livaneli, Konstantiniyye Oteli ile okurlarına bir İstanbul panoraması çiziyor. İstanbul’un kaymak tabakasını, alt sınıfları ve hatta ölülerin ruhlarını buluşturup başarılı bir işkadını Zehra’nın gözünden anlatıyor. İstanbul’un köklü tarihini fona alan usta edebiyatçı, onlarca karakteri, geçmişi Bizans’a dayanan bir otelin açılışına konuk ediyor; güç ve yönetim ilişkilerinden romantizme ve “başına sevda gelenlere” kadar uzanan, geniş bir yelpazede insan ruhunu didik didik ediyor.
Prof. Onur Bilge Kula’nın deyişiyle “senfonik bir roman” olma özelliği taşıyan Konstantiniyye Oteli, İstanbul’da yüzyıllardır süren cümbüşü anlamak açısından Türk edebiyatında önemli
bir yer tutuyor.
Elinizde tuttuğunuz bu özel kitap, yeni baskısı ve gözden geçirilmiş son haliyle okurlarına çok sesli müzikal bir yapıt sunuyor.