Elle s'appelait Leyla. Ses amis, ses copains et ses clients l'appelait Tekila Leyla, et elle vivait dans la maison colorée de la rue du chêne qui abrite les plus anciens bordels d'Istanbul. Son corps sans vie a été laissé dans une poubelle au bord de la ville. Pourtant, son cerveau ne s'était pas encore arrêté. Il travaillait toujours. Il travaillait encore dix minutes et 38 secondes.
Adı Leyla'ydı. İstanbul'un en eski genelevlerini barındıran o meşum sokakta yer alan gülkurusu renkli evde bilinen adıyla Tekila Leyla. Öyle derdi ona arkadaşları ahbapları ve müşterileri. Öyle derdi ona beş kadim dostu. Hiç istemezdi Leyla kendisinden geçmiş zaman diliminde söz edilmesini. Ama işte kalbi daha az evvel susmuş soluk alış verişi ise hepten kesilmişti. Şehrin kenarlarında bir çöp kutusuna bırakılmıştı cansız bedeni. Gene de henüz durmamıştı beyni. Çalışıyordu hâlâ. Tastamam on dakika otuz sekiz saniye boyunca...