Un chat qui disparaît.
Un écrivain qui se lance à sa poursuite.
Une rencontre inattendue dans le jardin de l'énigmatique Maison Verte.
Une vie où se croisent rêve et réalité, passé et présent,
une confrontation approfondie.
"Arrête", lui ai-je dit, "où vas-tu ?" Je ne voulais pas qu'il parte. Je voulais que le temps s'arrête dans le jardin. Je ne pouvais pas supporter de repartir, de laisser quelqu'un d'autre... Je n'étais pas forte, je ne l'avais jamais été. "Ne pars pas papa !"
Kaybolan bir kedi.
Onun peşinden giden bir yazar.
Esrarengiz Yeşil Ev’in bahçesinde beklenmedik bir karşılaşma.
Düş ile gerçeğin, geçmiş ile şimdinin kesiştiği yerde yaşanan,
esaslı bir hesaplaşma.
“Dur,” dedim, “nereye gidiyorsun?” Gitmesini istemiyordum. Arka bahçede zaman dursun istiyordum. Bir daha gitmesine, birinin daha gitmesine dayanamazdım ki? Güçlü değildim ben, hiç olmamıştım. “Gitme baba!”