La date est le 23 avril 1920. Il n'y a pas lieu de faire un pas devant le bâtiment de la Grande Assemblée Nationale. Derrière la foule, un comptoir se détache. Un enfant devant lui, peut-être un colporteur. A-t-il une mère ou son père est-il vivant ? Comment un enfant vit-il sa vie quand le pays est fatigué, les gens sont pauvres et les espoirs sont envolés ?
Şermin Yaşar, l'un des écrivains prolifiques et bien-aimés de la littérature pour enfants, nous emmène dans les années de la guerre d'indépendance à travers les yeux d'un slurry boy. Ensemble, nous vivrons la mobilisation accompagnée des délicats dessins de Gökçe Akgül, l'espoir qui peu à peu s'est épanoui sur les traces de notre grand leader Mustafa Kemal Atatürk, le changement de société, les jours de pauvreté et la victoire espérée. Nous rencontrerons ensemble la première matinée de la République à la lumière de la lumière qu'İlber Ortaylı, le grand nom de l'historiographie turque, jette sur les aspects historiques des jours de la Lutte nationale.
Tarih 23 Nisan 1920. Büyük Millet Meclisi binasının önünde adım atacak yer yok. Kalabalığın gerisinde bir tezgâh göze çarpıyor. Önünde bir çocuk, kimbilir belki bir seyyar satıcı. Annesi var mı, babası sağ mı? Vatan yorgun, halk yoksul, umutlar yitip gitmişken bir çocuk nasıl yaşar hayatı?
Çocuk edebiyatımızın üretken ve sevilen yazarlarından Şermin Yaşar, bizi şerbetçi bir çocuğun gözünden Kurtuluş Savaşı yıllarına götürüyor. Gökçe Akgül’ün incelikli çizimleri eşliğinde seferberliği, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yavaş yavaş yeşeren ümidi, toplumdaki değişimi, yoklukla geçen günleri ve beklenen zaferi hep birlikte yaşayacağız. Türk tarihçiliğinin büyük ismi İlber Ortaylı’nın Millî Mücadele günlerinin tarihi yönlerine tuttuğu ışığın aydınlığında Cumhuriyet’in ilk sabahını beraber karşılayacağız.