Istanbul, 1966. Jeune fille turque au caractère entier, la narratrice du Pont de la Corse d'or décide un beau jour de partir comme ouvrière chez Telefunken. Elle se retrouve dans un "fouayé" à Berlin, animé par un directeur artiste et communiste qui prend en charge son éveil politique et culturel. Après la découverte de Brecht, Dostoïevski, Rosa Luxembourg, il ne lui reste plus qu'à se débarrasser de sa virginité, "diamant" bien encombrant en Occident...
'Emine' Sevgi Özdamar Almanya ile Türkiye arasında salınarak ve kültürlerin kendi uçurumlarında mekik dokuyarak dünyanın en uzun köprüsünü inşa ediyor; Haliçli Köprü. Çelişkileri benzerlikleri boşlukları dalgalanmaları anlatıyor. İstanbul ile Hakkâri'yi wonaym ile fabrikayı Sinematek ile İşçi Partisi'ni birbirine bağlıyor ve imgelerle dolu şiirsel dilini sokağın yalınlığıyla birleştirerek bizi yolculuğuna ortak ediyor.
Sanatı siyaseti sömürüyü gençleri işçileri hatipleri altmışlı yılları köprüsünde resmediyor. Alamancılarla devrimcilerle birlikte ilerlerken aşkın eşitliğin özlemin anlamlarını çoğaltmak için çabalıyor. Sürekli
sallanan bir köprüde ayakta kalmaya çalışarak...